Sikorsky, GE Aerospace ile birlikte çalışarak yüksek kapasiteli hibrit-elektrikli bir hava mekiği geliştiriyor. Bu cihaz, 500 deniz milinden fazla uçuş menzili ve 3 tonun üzerinde bir toplam kütleye sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. İnsansız taşımacılık için tasarlanan bu cihaz, yolcu ve mal taşımacılığında yenilikçi bir çözüm sunuyor.
Igor Cherepinsky liderliğindeki Sikorsky Innovations, bu gövdeyi tasarlamak ve inşa etmek için görevlendirildi. Ayrıca, MATRIX otonom uçuş kontrol sistemi ve elektrik motorlarının entegrasyonundan da sorumlu olacaklar. MATRIX sistemi, Sikorsky helikopterleri için test edilmiş ve otonom manevralar sırasında güvenilir bir performans göstermiştir.
1MW sınıfı bir jeneratör ile uzun menzil mümkün!
GE Aerospace, 1MW sınıfı bir jeneratör ve CT7 turboşaft motorunu kullanarak HEX göstericisini destekleyecek. Bu bileşenler, NASA ve ABD Ordusu için geliştirilmiştir ve son derece güvenilir kabul edilmektedir. Hibrit motor teknolojisi, yakıt tasarrufu ve çevresel etkiyi azaltma potansiyeli ile gelecekteki taşımacılık için önemli bir adımdır. Sikorsky ve GE Aerospace, bu teknolojinin sınırlarını zorluyor ve insansız hava taşımacılığındaki potansiyelini keşfediyor.
Sikorsky Başkanı Paul Lemmo, ABD ordusu için büyük, gelişmiş hava araçlarının yararlı görevler gerçekleştirmesi ve şehirler arasında yolcu taşıma potansiyelini göstermesi için çalıştıklarını belirtti. Bu hedef doğrultusunda, Sikorsky ile ortaklık yapan şirketler, daha fazla çalışmanın temelini oluşturacaklar ve ortaya çıkacak sonuçlar tahmin edilemez.
Hibrit enerji santralleri ile yakıt tasarrufu
Hibrit enerji santralleri, hem bireysel birimlerin hem de tüm uçağın bir bütün olarak optimize edilmesine olanak tanıyacak. Bu, yakıt tasarrufu sağlayacak ve bakımı basitleştirecektir. Artık yağlı tulumlarda benzin kokan tamirciler geçmişte kalacak. Onların yerine beyaz önlüklü insanlar, hatta belki de sadece akıllı telefonlar ile teşhis ekipmanları kullanılacak.
Bu teknolojik gelişmelerin, özellikle havacılık endüstrisindeki faaliyetlerde önemli bir dönüm noktası olduğu düşünülüyor. Bu bağlamda, hibrit enerji santrallerinin daha fazla benimsenmesi bekleniyor. Bununla birlikte, bu teknolojik gelişmelerin uygulanması, bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin etkin bir şekilde işbirliği yapmasını gerektiriyor. Bu teknolojik gelişmelerin, sadece havacılık endüstrisinde değil, aynı zamanda diğer sektörlerde de büyük bir etki yaratması bekleniyor. Özellikle, bu gelişmelerin, enerji tasarrufu ve çevresel sürdürülebilirlik konularında önemli bir rol oynaması bekleniyor.