İtalyan şirketi Enel Green Power ve İsviçreli şirket Energy Vault, Texas'ta Batı'da ilk gravitasyonel akümülatörü inşa etme planlarıyla ilgili duyuru yaptı. Proje, daha önce iki yıldan fazla bir süre önce önerilmiş olsa da, işlere başlama zamanı bilinmeyen bir nedenle ertelenmişti. Akümülatörün gücü 18 MW, kapasitesi ise 36 MWh olacak. Akümülatörde enerji, 24 tonluk blokların yüksekliğe kaldırılmasıyla depolanacak.
Energy Vault'un Çin'deki Başarısı
İsviçreli Energy Vault şirketi, Çin'de benzer prensiplere dayalı bir akümülatörü zaten inşa etti. Dokuz adet olacak bu projelerden ilki bu yılın ilkbaharında Çin'in ulusal elektrik şebekesine bağlandı. Tesisten 25 MW güç üretilirken, kapasitesi 100 MWh. Bilgisayarlı görüş sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarından fazla enerji kullanarak 24 tonluk blokları 120 metreye kadar yükseltiyor. "Yeşil" enerjinin olmadığı anlarda, bloklar yere indirilerek elektrik üretiliyor ve şebekeye veriliyor.
Texas'taki Planlar ve Etkileri
Energy Vault'un ABD'deki tesisi yaklaşık 140 metre yüksekliğe sahip olacak ve daha küçük bir alanda daha fazla enerji depolama imkanı sunacak. Tesis tamamlandıktan sonra Texas'ın dağıtım sisteminde ERCOT tarafından kontrol edilecek.
Gravitasyonel Akümülatörlerin Potansiyeli
Energy Vault'un önceden İsviçre'de inşa ettiği ilk deneysel tesis, 5 MWh kapasiteli olup, tam bir enerji verimliliği (kaldırma ve indirme) sağlamıştır. Şirket, bu verimliliği %80'e çıkarabileceklerine inanıyor ve bu da gravitasyonel akümülatörlerin hidroelektrik santrallerinin ve hatta pil tabanlı depolama sistemlerinin yeteneklerine eşitlenmesine olanak tanıyacak. Bu durumda, gravitasyonel akümülatörlerin işletme ve bakım maliyetleri daha düşük olacak ve daha uzun süreli olacak. Ayrıca, ağır bloklar halindeki akümülatörler yerinde üretilebileceğinden, maliyetler düşecektir.
Gravitasyonel akümülatörler, enerji depolama teknolojisinde heyecan verici bir gelişmedir. Ancak, bu tür büyük ölçekli projelerin çevresel etkileri ve yerel topluluklar üzerindeki etkileri hakkında daha fazla tartışma yapılması gerekmektedir. Sizce, bu tür yenilikler, enerji sektöründe devrim niteliğinde mi yoksa çevresel endişelere yol açacak mı? Görüşlerinizi duymak isteriz.
