Microsoft'un Danimarka'da inşa etmekte olduğu yeni veri merkezinin, "çöp" ısılarından faydalanarak 6.000 evin ısıtılmasında kullanılması planlanıyor. Datacenter Dynamics'e göre, veri merkezi, Kopenhag'a 25 km uzaklıkta bulunan Høje Taastrup belediyesinde inşa ediliyor ve 2020 yılında duyurulan Azure bölgesi için yapılan üç tesisin biri olarak öne çıkıyor. Merkezin bu yılın sonbaharında faaliyete geçmesi planlanıyor. İki ek veri merkezi ise Roskilde ve Køge'de inşa edilmektedir.
Veri Merkezi Isısı ve Sürdürülebilir Enerji Kullanımı
Veri merkezi soğutma sistemlerinden gelen sıcak su, Kopenhag'ın çevresindeki bölge ısıtma sistemlerini inşa eden VEKS şirketi tarafından kullanılacak. Bu projede Høje Taastrup Fjernvarme (HTF) ile işbirliği yapılacak. VEKS ve Microsoft, veri merkezi ısısının 2025-2026 ısıtma sezonunda bölge halkına ulaştırılmasını bekliyor. Ayrıca, Microsoft'un bir dinlenme parkı da oluşturması planlanıyor.
Çevresel ve Ekonomik Avantajlar
Microsoft, Høje Taastrup'daki veri merkezi inşaatını 2022 yılında duyurmuş ve onaylamıştı. Planlama aşamasından itibaren merkezin üreteceği ısıyı "yan ürün" olarak kullanmayı hedefliyordu. Ancak, veri merkezi sadece 20-30°C sıcaklıkta su sağlayacak olsa da, HTF'in bu suyu ısıtmak için ısı pompalarını kullanması, başlangıçta soğuk suyu ısıtmaktan daha ekonomik olacaktır. VEKS'in verdiği bilgilere göre, "Büyük Kopenhag" olarak bilinen bölgede veri merkezi ısısının kullanımı için büyük bir potansiyel bulunmaktadır.
Bu tür uygulamalar, teknoloji şirketlerinin çevresel etkilerini azaltma ve sürdürülebilir enerji kullanımını teşvik etme konusundaki çabalarının bir parçası olarak giderek daha yaygın hale gelmektedir. Microsoft'un Danimarka'daki bu adımı, çevre dostu teknoloji altyapısının inşası ve sürdürülebilir ısıtma sistemlerinin geliştirilmesi konusunda ileriye dönük bir örnek oluşturmaktadır.
Veri Merkezi Endüstrisinde Dönüşüm
Veri merkezi endüstrisi, enerji kullanımını optimize etmek ve çevresel etkileri azaltmak için yeni ve yenilikçi yaklaşımlara yöneldikçe, sürdürülebilirlik ve çevresel bilinç giderek daha önemli hale gelmektedir. Bu dönüşüm, çevre dostu teknoloji ve altyapı geliştirme konusundaki küresel çabaları desteklemekte ve gelecek nesil veri merkezlerinin nasıl tasarlanacağına dair bir vizyon sunmaktadır.