Amazon, Project Kuiper adındaki projeyi hayata geçirme sürecini başlattı. Bu proje, dünya yörüngesinde bir uydu ağı oluşturarak internet erişimini genişletmeyi amaçlıyor. Şirketin uzun vadeli hedefi, SpaceX'in Starlink sistemine rakip olmaktır. Amazon, bu hedefe ulaşmak için ilk iki test uydusu olan KuiperSat-1 ve KuiperSat-2'yi, United Launch Alliance (ULA) şirketinin Atlas V roketi ile uzaya gönderdi.
Roket, Florida, Cape Canaveral'daki fırlatma istasyonundan yerel saatle 14:06'da fırlatıldı. Bu Protoflight adlı görevde, internet uydularının prototipleri, yer istasyonlarına ve müşteri terminallerine bağlantı kapasitelerini test etmek amacıyla uzaya gönderildi.
Amazon'un Uzun Vadeli Hedefleri
Amazon, dünyanın düşük yörüngesinde 3236 iletişim uydusundan oluşan bir grup oluşturmayı amaçlıyor. Bu, internet erişimini geniş bantlı olarak, standart sağlayıcıların ulaşamayacağı uzak bölgelere kadar getirmeyi hedefliyor. Mevcut bilgilere göre, Kuiper internet uydularının ağırlığı 589 ila 680 kg arasında değişiyor. Amazon, 2022'de uydularını yörüngeye taşımak için birkaç şirketle 83 uzay fırlatma sözleşmesi imzaladı. Bu milyarlarca dolarlık sözleşmeler, Blue Origin'in New Glen, Arianespace'in Ariane 6 ve ULA'nın Vulcan roketlerini kullanmayı içeriyor.
Amazon ve SpaceX Rekabeti
Amazon, uzun vadede SpaceX ile uydu tabanlı internet hizmeti alanında rekabet etmeyi planlasa da, şu anda bu konuda konuşmak için çok erken. Elon Musk'ın şirketi SpaceX, kendi yörünge grubunun boyutunu hızla artırıyor ve şu anda 4800'den fazla uyduya sahip. Amazon'un, ABD Federal İletişim Komisyonu lisansı gerekliliklerine uymak için planlanan uydularının yarısını 2026'nın ortasına kadar yörüngeye sürmesi gerekiyor.
Geleceğin Teknolojik Yarışı
Amazon ve SpaceX arasındaki bu rekabet, gelecekte teknolojik ilerlemelerin hangi yönde şekilleneceği konusunda bir öngörü sağlıyor. İki teknoloji devi arasındaki bu yarış, uzay tabanlı internet erişimini dünya genelinde nasıl genişleteceğine dair ipuçları veriyor. Ayrıca, bu tür projelerin, özellikle kırsal ve erişimi zor bölgelerde yaşayan insanlar için internet erişimini nasıl daha erişilebilir hale getireceği konusunda da büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
