Avrupa Birliği'nin (AB) İç Ticaret ve Hizmetlerden Sorumlu Komiseri Thierry Breton, sosyal medya platformu X'in sahibi Elon Musk'a bir mektup gönderdi. Mektupta, platformun "AB'de İsrail olaylarına ilişkin yasadışı içerik ve yanıltıcı bilgilerin yayılması için kullanıldığı" belirtildi.
Yeni Dijital Hizmetler Yasası (DSA) Hatırlatması
Breton, Musk'a Ağustos ayında AB'de yürürlüğe giren "Dijital Hizmetler Yasası"nı (DSA) hatırlattı. Bu yasa, sosyal medya platformlarının içerik moderasyonu konusundaki sorumluluklarını "çok net bir şekilde belirlemekte" olduğunu vurguladı. Komiserin iddiasına göre, platformda "ilgili makamlar" tarafından işaretlenmiş olan belirli içerikler hâlâ mevcut ve bu içeriklere herhangi bir müdahalede bulunulmamış. DSA, platformların yanıltıcı bilgilere hızla tepki göstermelerini ve "kamu güvenliği ve sivil söyleme yönelik tehditlerle" başa çıkmak için "orantılı ve etkili önlemler" almasını zorunlu kılıyor.
Medya Raporları ve Komiserin Talebi
Breton, sosyal medya platformu X'te yayımlanan yanıltıcı bilgilere ve görüntülere dikkat çekti. Bu görüntüler arasında diğer askeri çatışmalardan alınan fotoğraflar ve bilgisayar oyunlarından ekran görüntüleri olduğu belirtildi. Mektubunun sonunda, Musk'tan "24 saat içinde hızlı, doğru ve eksiksiz bir cevap" vermesini istedi.
Elon Musk'tan Cevap
Elon Musk, Breton'un paylaşımına doğrudan X sosyal medya platformunda cevap verdi. Musk, "Politikamız her şeyin açık ve şeffaf olması yönünde ve AB'nin bu yaklaşımı desteklediğini biliyorum. Bahsettiğiniz ihlalleri X'te listelemenizi rica ediyorum, böylece kamuoyu da bunları görebilir. Teşekkürler." dedi.
Sosyal Medya Platformları ve Sorumlulukları
Dijital çağda sosyal medya platformlarının, kullanıcıların yanıltıcı ve yanıltıcı içeriklere maruz kalmamaları için alınacak tedbirler konusunda büyük bir sorumluluğu bulunmaktadır. Yanıltıcı bilgilerin hızla yayıldığı ve global bir etkiye sahip olduğu günümüz dünyasında, bu platformların etik ve hukuki sorumlulukları, kullanıcıların güvenli ve bilgilendirici bir deneyim yaşamasını sağlamak için daha da önemli hale gelmektedir. Avrupa Birliği'nin bu konudaki yasal düzenlemeleri, diğer ülkeler için de bir örnek teşkil edebilir ve dijital alanda daha etik bir ortamın oluşturulmasına katkıda bulunabilir.