Amerika Birleşik Devletleri tarafından aldığı bir ambargo ile oldukça zor bir dönem geçiren Huawei şirketi kötü günleri geride bırakabilmek için yoğun bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Öncesinde akıllı telefon dünyasının en başarılıları arasında yer alan marka, amiral gemisi akıllı telefonlar listesinde yenisi eklemeye hazırlanıyor.
Huawei Mate 50 Pro ile 2018 Yılında Tanıtılan Bir Model Arasındaki Benzerlik
Huawei markası, Mate 50 Pro’yu piyasaya sürmek için çalışmalarını hızlandırmış durumda. Mate serisini uzun bir süredir yenilemeyen şirket, Mate 50 Pro ile bu döngüyü kırmak istiyor. Daha önce birtakım sızıntı bilgileri çıkan serinin tasarımı ise ilk kez sızdırıldı. Sızdırılan görüntüler belirli kitlelerde tartışmalara neden olmuş durumda. Huawei Mate 50 Pro, 2018 yılında tanıtılan Mate 20’nin tasarımına benzediği yorumları internette birçok forumda gündeme gelmiş durumda. Bu yeni seri telefonu bekleyen kullanıcılar bu benzerlik nedeniyle hayal kırıklığına uğramış durumda. Marka, Mate serisinin son üyesi Mate 40’ı 2020 yılında piyasaya şürmüştü. İki yıldır yenilenmeyen seri, 2022 yılının son baharında tanıtılacak olan Mate 50 serisi ile yeni bir üyesine kavuşacak. Gelen iddialara göre Huawei Mate 50 ailesi HarmonyOS 3.0 işletim sistemine sahip olacak. Henüz tanıtılmayan HarmonyOS 3’ün kısa sürede test aşamasında yayınlanması bekleniyor.
Ek olarak Mate 50 ailesinin iPhone 13’te görülen LTPO ekran teknolojisine ve 120Hz uyarlanabilir yenileme hızına sahip olacak. Şirket, yakın bir tarihte akıllı telefon pazarının en başarılı markalarından biri olarak gösterilmekteydi. Ancak, şirket Çin devleti ile doğrudan bağlantısı olduğu nedeni ile geçtiğimiz yıllarda Amerika Birleşik Devletleri tarafından kara listeye alınmıştır. Marka, yaralarını sarmak ve eski kara günleri geride bırakabilmek adına yeni teknolojik girişimleri ile büyümeye devam ediyor ve bu konuda büyük çalışmalar sarf ediyor. Aldığı ambargo tarihinden bugüne yıl sonlarını zarar ile kapatan marka, bu yılın ilk çeyreğini büyük bir kar ile kapatmıştı. Şirketin, ambargo sonucu elde ettiği zarardan sonra bu kar seviyesi markanın tekrar büyümeye geçtiğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Eski pazar payına tekrar kavuşmak için yatırımlarını hız kesmeden sürdüren firmanın, gelecek dönemde eski gücüne tekrar ulaşıp ulaşmayacağıysa büyük bir merak konusu.