Apple, teknolojik devler arasında sürekli gelişen rekabeti daha ileri bir seviyeye taşımayı planlıyor. Özellikle Google gibi bir başka teknoloji deviyle olan ilişkilerini minimize ederek, kullanıcılarına daha özgün ve kendi ekosistemine entegre çözümler sunmayı hedefliyor.
Spotlight: Apple'ın İlk Adımı
Apple'ın Spotlight adında geliştirdiği özgün arama servisi, kullanıcılara cihazlarında dosya aramada büyük kolaylık sağlıyor. Fakat son zamanlarda bu servise eklenen web arama sonuçlarıyla Apple'ın daha geniş bir arama motoru hedefi olduğu anlaşılıyor. Bu sonuçlar, geçmişte Microsoft'un Bing'i ya da Alphabet'in Google'ı gibi hizmetler tarafından sağlanıyordu. Bunun yanı sıra, Apple'ın sesli asistanı Siri de bu teknolojiyi internet aramaları için kullanıyor.
Pegasus: Apple'ın Yeni Arama Motoru Projesi
Apple, şu anda Pegasus adında içsel bir arama motoru üzerinde çalışıyor. Bu projenin başında eski Google yöneticisi John Giannandrea bulunuyor. Bu arama motoru, genel olarak iOS ve macOS'un daha derinlemesine bir arama hizmeti sunmayı amaçlıyor. Ayrıca, bu yeni sistemde yapay zeka teknolojisinin de etkin bir şekilde kullanılacağı söyleniyor.
Apple Haritalar'ın Yeni Özellikleri
Apple, son yıllarda kendi haritalama servisine de ciddi yatırımlar yapmaya başladı. Google Maps'e rakip olabilecek bir servis oluşturma hedefiyle, Business Connect adında bir özellik sunarak işletmelerin çalışma saatleri ve konumları gibi bilgileri Apple Haritalar'a eklemelerini sağlıyor.
Reklam Olanakları ve Google'dan Bağımsızlık
Apple, kendi arama motoruyla sadece kullanıcı deneyimini iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda reklam gelirlerini de artırmayı hedefliyor. Spotlight ve benzeri araçlar şu an için Google kadar kapsamlı olmasa da, Apple bu servisleriyle reklam gösterimlerini App Store'un yanı sıra diğer uygulamalarında da sunabilir. Uzun vadede bu, Apple'ın Google'a olan bağımlılığını tamamen sonlandırmasına da yol açabilir.
Teknolojik devler arasındaki rekabet, kullanıcılara daha iyi hizmetler sunma anlamında pozitif sonuçlar doğuruyor. Apple'ın kendi arama motorunu geliştirme çabası da bu rekabetin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bu projede başarılı olunursa, teknoloji dünyasında dengeyi değiştirecek büyük bir adım atılmış olacak.
Apple'ın Potansiyel Reklam Geliri
Eğer Apple, kendi arama motorunu başarıyla piyasaya sürerse, bu Apple Watch'tan elde edilen gelire benzer bir gelir akışı oluşturabileceği düşünülüyor. Bunun şartı, Google gibi reklam ve arama alanları için benzer fiyatlandırmalar yapabilmesi. Şu anda Apple, Google'ın arama reklamlarından belirli bir pay alıyor, bu da son yıllarda yıllık yaklaşık 8 milyar dolar gelir getiriyor. Apple'ın Google ile rekabet edebilmesi düşük bir olasılık gibi görünse de, kendi arama motorunu kullanarak daha fazla gelir elde edebilir. Apple, internet dışı aramalarını geliştirerek bu alandaki potansiyelini artırabilir. Bu, Google ile yapılan müzakerelerde önemli bir avantaj sağlayabilir.
Apple'ın Arama Motoru Stratejisi
Ancak, Apple'ın bu yönde bir adım atıp atmayacağı henüz kesin değil. The Verge'ye göre, şirketin Yazılım ve Servislerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Eddy Cue, Apple'ın kendi arama motorunu oluşturmasına gerek olmadığını, çünkü Google'ın zaten çok iyi bir arama motoruna sahip olduğunu belirtmişti. Ayrıca, 2020 yılında Apple'ın Bing'i satın alma teklifini reddettiği de bildirilmişti.
Geleceğe Dönük Bakış
Teknolojik devler arasındaki rekabet, bu tür stratejik hamleleri kaçınılmaz kılıyor. Google, arama motoru sektöründeki hakimiyeti ile bilinirken, Apple'ın bu alandaki potansiyel girişimi sektörde dengeleri değiştirebilir. Ancak, Apple'ın bu alanda nasıl bir strateji izleyeceği ve Google gibi dev bir rakiple nasıl rekabet edeceği merak konusu. Önümüzdeki yıllarda, bu iki teknolojik devin atacağı adımlar, tüm sektör için belirleyici olacak.