Metaverse evrenini, sanal oyun dünyasına dahil olmaya benzetebiliriz. Kavram, 90’lı yıllarda bilim kurgu romanlarında ortaya çıkmaya başlamıştır. Fiziksel dünya ve dijital dünya arasındaki sınırların ortadan kalktığı, iki dünyanın iç içe geçtiği anı simgeler. Dijital platformda video izlediğinizi düşünün, taktığınız bir gözlük sayesinde izlediğiniz video dünyasına dahil olabilirsiniz. Fiziksel sınırlar ortadan kalkar, olmadığınız yerlerde “oradaymış” gibi bir deneyim yaşatabilir. Fiziksel olarak başka bir mekanda bulunmadan, oradaki deneyim size aktarılır. Birçok dijital evren olacağını ve “avatar” adı verilen sanal karakterinizi evrenler arası maceradan maceraya konuşabileceğinizi düşünün. Üstelik bu geçiş tek tıkla mümkün olabilir.
Black Mirror bölümünü anımsatan Metaverse kavramı yakın bir gelecek zamandan bahseder. Günümüzde, metaverse evreninin tamamını değil, yalnızca bir kısmını deneyimlemek mümkün. Sanal kask ve VR gözlükler ile yarım yamalak bir deneyim yaşayabilirsiniz. Sanal gerçeklik kaskları, ekran ve üç boyutlu görüntüleme teknolojileriyle birlikte sizi fiziksel olarak bulunduğunuz ortamdan alır ve başka bir sanal ortamdaymış gibi hissetmenizi sağlar. Bir nevi ışınlandığınız sanal alemin içerisinde belli hareketleri yaptığınızda interaktivite kurabilirsiniz.
Eski adıyla Facebook, metaverse evrenini inşa sürecinde çalışmalarına devam ediyor. Sanal deneyimlerin daha gerçekçi olması adına kas hareketleri, hissiyat ve jest mimik aktarımı gibi konuları önceliklendirdiği söylenebilir.
Metaverse evreninde öne çıkan başlıklardan biri de sanal eşya sahipliği. NFT kavramı, metaverse evreninde sanal bir eşyaya sahip olma durumudur. NFT, sanal evrende sahip olduğunuz nesnelerin garanti altında olmasını sağlıyor. Dijital nesne ne zaman oluşturuldu ve kime devredildi gibi soruların yanıtı NFT teknolojisi sayesinde bilinebilir.
