Elektronik aletlere karşı olan talebin artmasıyla birlikte baz istasyonu sayısı da artıyor. Günlük hayatta kullanılan saç kurutma makinesi, mikrodalga fırın vb. elektronik aletler birer radyasyon kaynağıdır. Dijital çağda yoğun olarak kullanılan telefonlar da radyasyon yayar.
1980’li yıllarda iletişim kurmak amacıyla tasarlanan cep telefonları günümüzde kullanıcıların hoşuna giden pek çok özellikle donatıldı. Fotoğraf, video çekme, görüntülü arama, e-posta ve çeşitli uygulamalar cep telefonu ekosistemine dahil edildi. Temel işlevinin yanı sıra, kullanıcıların ilgi alanlarına yönelik geliştirilen uygulamalar cep telefon kullanımını yaygınlaştırdı. İşlevsellik ve taşınabilirlik özellikleri sayesinde cep telefonu, evde, sokakta ve işte hayatı kolaylaştırıyor. Diğer taraftan, bu özellikler cep telefonu kullanım süresini arttırıyor.
Kolaylaştırıcı ve güzelleştirici yönlerinin yanı sıra cep telefonları radyasyon gibi olumsuz kavramlarla da gündeme geliyor. Cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyonun insan vücudu üzerindeki etkileri uzmanlar tarafından araştırılıyor. Uzun süreli cep telefonu kullanımına bağlı olarak insan vücudunda hasar meydana gelir mi sorusuna kesin cevap henüz mümkün değil. Uzmanlar, güvenilir sonuçlar elde etmek amacıyla gerçekleştirilen deneylerde telefonla günlük konuşma süresi, telefonun açık veya kapalı olma durumu, SAR değeri, telefonla aynı odada uyuma gibi faktörler değerlendiriliyor. En çok merak edilen araştırma konuları ise şu şekilde:
- Cep telefonu ile en uzun konuşma süresi nedir?
- Uzun süre cep telefonu kullanılması sağlığımızı nasıl etkiler?
- Cep telefonu kullanımının beyin tümörü yapar mı?
Cep Telefonuyla Konuşmanızı Minimum Seviyede Tutun
Telefonlar en çok açık ve kullanırken radyasyon yayar. Radyasyona bağlı araştırmalar ise cep telefonlarının olabildiğince vücuttan uzak tutulması gerektiğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, ideal telefon kullanma süresi günde 18 ila 24 dakikadır. Fakat yapılan araştırmalar, ülkemizin 441 dakikayla Avrupa ülkeleri arasında en çok telefonla konuşma süresine sahip olduğunu gösteriyor.
Uzun süren telefon konuşmaları baş ağrısı ve uyku düzensizliği gibi semptomlara neden olabiliyor. Konuşma esnasında telefonun kulak ve kafa tarafına yakın olması merkezi sinir sistemini etkileyebiliyor. Dolayısıyla, konuşma süresi arttıkça radyasyona maruz kalma süresi de artıyor. Bu nedenle, telefon konuşmalarını minimum sürede bitirmek sağlığınızı korur. Yine arama yerine sms yollamak, hoparlör veya eller serbest modunda konuşmak radyasyon etkisini azaltabilir.
Cep Telefonu Kullanımının Biyolojik Etkileri
İnsanların her geçen gün evde veya dışarıda maruz kaldığı radyasyon endişe yaratıyor. Çocuklardan yetişkinlere kadar pek çok kişinin kullandığı cep telefonlarının yaydığı radyasyonun doğrudan veya dolaylı olarak biyolojik değişikliklere neden olduğu tespit edilmiştir.
Cep telefonunun üreme sistemi üzerindeki etkilerini araştıran çalışmalar üreme sistemi üzerinde potansiyel zararlı etkileri olduğunu gösteriyor. Diğer taraftan, radyasyona maruz kalma süresine bağlı baş ağrısı semptomları görülse de telefonun beyin tümörü ve kanserle ilişkisi hakkında kesinlik bulunmuyor.
Radyasyonu Azaltmak İçin Alabileceğiniz Önlemler
- Radyasyonu minimum seviyeye indirmek için her fırsatta telefonunuzu kapatın.
- Araba kullanırken cep telefonu kullanmayın.
- Telefonu bağlantı kurduktan sonra kulağınıza yaklaştırın, telefonla görüşme yaparken 1 cm kadar mesafede kullanmaya özen gösterin.
- SAR değeri yasal olarak 2,0 W/kg olarak sınırlandırılmıştır. Telefon satın alırken bu değeri göz önünde bulundurun.
- Konuşma sırasında hoparlör, kulaklık, handsfree modu veya diğer bluetooth sistemlerini kullanın.
- Video vb. dosyaları gönderirken cep telefonunu vücudunuza yakın tutmayın.
- Üreme organlarını korumak için telefonu cebinizde veya belinizde taşımayın,
- Telefonla aynı odada uyumayın, kullanmadığınız zamanlarda kapatın veya uçak moduna alın.
- Kullanmıyorsanız mobil bağlantı ve Wi-Fi’yi kapatın,
- Özellikle, gebelerin ve gelişim çağındaki çocukların yüksek risk grubunda olduğunu unutmayın.
