Veri merkezi şirketi Vertiv, Nevada'daki veri işleme merkezine ahşap kullanılarak üretilen bir örnek sundu. Bu çözüm, veri merkezi operatörlerine karbon emisyonlarını azaltma ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma konusunda yardımcı olmayı amaçlıyor. Dünya genelinde çimento üretiminin yaklaşık %8'inden kaynaklanan karbon emisyonları göz önüne alındığında, ahşap veri merkezleri, geleneksel kampüslere ekolojik bir alternatif olabilir.
Çevresel Bilinç: Veri Merkezlerinde Önemli Bir Faktör
Veri merkezi endüstrisinde çevresel güvenlik konuları giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Özellikle ABD'de veri merkezi talebinin 2030'a kadar yılda %10 artması beklenirken, işletmeleri yeni tesisler inşa etmeye zorlayacaktır. Bu tesisler genellikle çelik ve betondan yapılmaktadır. Müşterilerin çevresel sorunlarını çözmek için Vertiv, TimberMod adlı bir örnek oluşturdu ve bu konsept temel alınarak diğer veri merkezleri oluşturulabilir.
TimberMod: Ahşap Modüler Veri Merkezleri
TimberMod çözümü, Power Module ve SmartMod serisi modüler veri merkezleri içinde ekolojik bir seçenek olarak sunuluyor. İnşaat için sürdürülebilir ormancılık uygulamalarına uygun olarak hazırlanan ahşap kullanılıyor. Modül yapıları depremlere, rüzgârlara karşı dayanıklı ve yangına karşı güvenli bir şekilde tasarlanmıştır.
Ahşap Veri Merkezleri: Yeni Bir Trend Mi?
Ahşap veri merkezleri oldukça sıra dışı bir konsept gibi görünse de, Vertiv, ahşap kullanarak bu tür tesislerin inşa eden ilk şirket değil. Örneğin, İsveçli operatör EcoDataCenter, dünyanın ilk ekolojik sürdürülebilir veri merkezlerinden birini 2019 yılında açmıştı. Bu merkez, sadece rüzgar ve su enerjisi ile yüzde 100 enerji sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kendiliğinden sönen çapraz laminat ahşaptan yapılmış, yangına dayanıklı özelliklere sahipti.
Vertiv'in modüler çözümleri, ahşap veri merkezlerini daha erişilebilir hale getirdi. Modüler veri merkezleri, inşaat süresini %40-80 oranında azaltmaya ve ahşap modüllerin beton, çelik ve kompozit malzemelerden yapılan alternatiflere göre daha hızlı bir şekilde üretilmesine olanak tanır, ayrıca inşaat sırasındaki karbon emisyonunu üçte ikisine kadar azaltabilir.
