NASA yetkilileri, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (ISS) hava kaçağı sorunuyla ilgili endişelerini açıkladı. Sorunun, Rus modülü “Pirs”te yaşandığı ve bu kaçağın istasyon için büyük risk oluşturduğu bildirildi. Kaçak, ilk olarak 2019 yılında tespit edilse de, son aylarda durum daha da kötüleşti. Şubat 2024'te günlük 1 kilogram olan hava kaybı, Nisan 2024'te neredeyse iki katına çıkarak günlük 2 kilograma ulaştı. NASA ve Roscosmos yetkilileri bu durumu kontrol altına almak için birlikte çalışsa da, henüz kesin bir çözüm bulunabilmiş değil. Uzmanlar, kaçağın kaynağını iç ve dış kaynaklı kaynaklar olarak ikiye ayırmış durumda.
Rus Modülü “Pirs”teki Sorunlar Artıyor
Hava kaçağı sorununun “Pirs” modülünde yaşandığı ve bunun ISS’nin genel güvenliğini tehdit ettiği belirtiliyor. Bu modül, “Zvezda” modülü ile diğer bölümler arasında bir geçiş noktası görevi görüyor. Durumun ciddiyeti, Mayıs ve Haziran 2024'te NASA ve Roscosmos yetkilileri arasında yapılan görüşmelerde masaya yatırıldı. Ancak, iki taraf da hangi seviyede bir kaçağın kabul edilemez olduğu konusunda bir mutabakata varamadı. Şimdilik geçici bir çözüm olarak, “Pirs” modülüne açılan kapı kapalı tutuluyor. Eğer durum daha da kötüleşirse, bu kapı tamamen kapatılabilir ve ISS’deki Rus bağlantı noktası sayısı dört yerine üçe düşebilir.
NASA ve Roscosmos’un Uzlaşmazlığı
NASA ve Roscosmos, hava kaçağı sorununu ele almak için birçok toplantı gerçekleştirmiş olmasına rağmen, iki kurum da sorunu çözmek için nasıl bir yol izleneceği konusunda farklı görüşlere sahip. Roscosmos yetkilileri, durumu kontrol altında tuttuklarını ve daha fazla önlem almanın gereksiz olduğunu düşünüyor. Buna karşın NASA, sızıntının ciddi bir tehlike oluşturabileceğinden endişe ediyor ve daha kesin çözümler üzerinde duruyor. Sorun çözülene kadar “Pirs” modülünün izole edilmesi ve bağlantı noktalarının sınırlandırılması planlanıyor. Ancak bu durum, ISS’deki operasyonel kapasiteyi de olumsuz etkileyebilir.
ISS’nin Geleceği Tehlikede Mi?
ISS’nin geleceği zaten belirsizken, bu tür teknik sorunlar istasyonun ömrünü daha da kısaltabilir. ISS’nin kullanım süresi 2028’de sona eriyor ve NASA, bu süreyi 2030'a kadar uzatmayı hedefliyor. Ancak, bunun için Rusya ile yapılacak yeni bir anlaşma gerekiyor ve mevcut jeopolitik gerilimler bu süreci zorlaştırıyor. NASA, uzun vadede özel şirketlerin uzay istasyonlarına yönelmeyi planlıyor. Bu bağlamda, Axiom Space, Blue Origin ve Voyager Space gibi şirketlere yatırımlar yapılmış olsa da, bu projelerin 2030’a kadar hazır olup olmayacağı belirsizliğini koruyor.
Özel Uzay İstasyonlarına Geçiş ve Gelecek Planları
NASA, ISS’nin ömrünü tamamlamasının ardından özel şirketlerin kuracağı uzay istasyonlarına geçiş yapmayı planlıyor. Bu kapsamda, Axiom Space ve Blue Origin gibi şirketlere yatırımlar yapılıyor. Ancak bu projelerin gecikmesi, NASA’yı zor durumda bırakabilir. Northrop Grumman, bu projelerden çekilerek bazı planların aksamasına neden oldu. NASA, ISS’nin kullanım süresini uzatarak bu geçiş sürecini sorunsuz bir şekilde tamamlamayı amaçlıyor. Fakat bu, ek finansman ve Rusya ile yeni bir anlaşma gerektiriyor. Jeopolitik gerilimler ve finansal kısıtlamalar bu süreci daha da zorlaştırabilir.
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki Mevcut Durum
ISS’de şu anda beş Rus kozmonot ve yedi NASA astronotu bulunuyor. Rus kozmonotlar Oleg Kononenko, Nikolay Chub, Aleksandr Grebyonkin, Aleksey Ovchinin ve Ivan Vagner istasyonda görev yapıyor. NASA astronotları ise Matthew Dominick, Michael Barratt, Jeanette Epps, Tracy Caldwell-Dyson, Barry Wilmore, Sunita Williams ve Donald Pettit olarak sıralanıyor. Mevcut sorunlar göz önüne alındığında, ISS’nin bu görevleri ne kadar süre daha sürdürebileceği merak konusu. Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki bu hava kaçağı krizi ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce ISS’nin ömrü uzatılmalı mı, yoksa özel uzay istasyonlarına geçiş hızlandırılmalı mı? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!
